Eylül 2023 – Aylık Rapor

Finansal özgürlük yolculuğumun 523. gününden herkese merhaba. Bu ayki raporla birlikte 17. ayı geride bıraktık😎

Bölüm1: Bende ne var ne yok?

Okullar açıldı ve tatil sona erdi. 3 Eylül itibariyle İstanbul’a geri döndüm. Tatilin bitmesi değil de İstanbul’a dönüyor olmak biraz moralimi bozdu açıkçası. Yine de denize gidince suya ilk girdiğinizde soğuk gelir sonra alışırsınız ya, ben de aynı o hesap alıştım İstanbul’a. Bu yıl(öğretmen olduğum için yıl Eylül’de başlıyor) çok radikal bir karar aldım ve okula geri dönmeye karar verdim. 2 yıldır MEB’in farklı bir biriminde görev yapıyordum ancak hem o taraftaki bazı şeylerin içime sinmemesi hem de artık kısmi finansal özgür oluşum beni bu yönde karar almaya itti🙂

Evet, yanlış duymadınız ben artık kısmi finansal özgürüm🥳 Bununla ilgili kanalımda detaylı bir video paylaşmıştım, dileyenler izleyebilir. Yine de kısaca değinmek gerekirse “barista fire” olarak geçen bu konseptte finansal özgürlük hedefimdeki aylık 1.250 dolarlık gelire artık daha az çalışıp üstüne mevcut pasif gelirlerimi ekleyerek ulaşabiliyorum. Bu yıl haftada 4 gün ve toplamda 16 saat çalışacağım. Elbette öğretmenin 16 saatlik mesaisi çoğu meslek grubunun 40 saatlik mesaisinden daha yorucu olsa da kendime vakit ayırabileceğim için bu konuda hiç nankörlük etmeyeceğim. Hatta açıkçası geçen yıldan bu sene okula döneceğim kesinleşseydi dilekçe verip haftada 3 gün/15 saat çalışabilirdim. Seneye böyle yapmayı düşünüyorum.

17 ay önce bana pasif gelir getiren hiçbir kalemim yokken şu an dişe dokunur pasif gelir sağlayan bir yatırım portföyüm ve onun dışında Youtube, Twitter gibi reklam/abonelik gelirleri elde ettiğim sosyal medya hesaplarım ve benzer yan gelirlerim var. İyi ki finansal özgürlüğe kafayı yormuşum. Sadece 1,5 yılda bir öğretmen maaşıyla bile sıfırdan 12.000 dolarlık yatırım portföyüne sahip oldum. 17 ayda aldığım tüm maaşlar o kadar yapmaz maalesef. Tasarruf ettim, akıllıca borçlandım, bilgi sahibi olduğum yatırım araçlarında başkalarından etkilenmeden kararlar alarak yatırım yaptım ve elimdeki sermayeyi büyüttüm.

Peki bundan sonra ne olacak? Önümüzdeki 12 ay boyunca portföyüme muhtemelen pek ekleme yapamayacağım hatta belki de portföyümden nakit bile çekebilirim. Çünkü artık Elif’le birlikte evlilik alışverişimize başladık. Bu ay mesela buzdolabı, kahve makinesi ve ütü siparişlerimizi verdik. Çamaşır makinesi ve bulaşık makinesini benim bekar evimdekiler iyi durumda oldukları için yenisini almaya gerek görmedik. Elektronik olarak sadece süpürge kaldı sanırım ve onu da önümüzdeki ay alacağız muhtemelen. Bunun daha mobilyası, tenceresi, tabağı, çatalı derken bir sürü masraf var. Bu sebeple önümüzdeki bir yıl finansal özgürlük hedefime yakınlaşmayı beklemediğim gibi üstüne üstlük birazcık uzaklaşabilirim gibi duruyor. Ancak 1 yıl sonra Elif doktor olup işe başlayacak, ayrı şehirlerde yaşamanın gerektirdiği maliyetler ortadan kalkacak ve çoğu borçlar sona erecek. Bu yüzden 2025 yılı bizim için tam anlamıyla bir şahlanış yılı olacak😅 O zamana kadar beni takipte kalanların “hocam çok zorluk çektin ama hak ettin” diyeceği, yeni takip edenlerin ise “ya tabi siz bir doktor, bir öğretmen maaşıyla bir de sosyal medyada yüz bin takipçili hesaplardan elde ettiğiniz gelirlerle finansal özgür olursunuz. hadi yiyorsa gel tek maaşla bunu başar.” diyeceği zamanlar olacak. Beni takip edenler 2020 Eylül’de sıfırdan başlayan biri olarak şu üç yılda bile kendi çabalarımla yaklaşık 36.000 dolarlık varlığa sahip olduğumu bildiği için motivasyonunu hiç kaybetmeyecektir.

Bölüm 2: Ekonomideki gelişmeler

Merkez Bankası faiz artırımına bu ay da devam etti ve politika faizini %25’den %30’a yükseltti. Faiz her zaman için borsanın düşmanıdır. Hem şirketlerin borçlanma maliyetlerini artırır, hem de tüketicilerin tasarruf eğilimi arttığı için şirketlerin ciroları ve karları da düşer. Enflasyonun önümüzdeki yıl bu dönemde %50 civarında olması beklenen bir ülke için halen negatif bir politika faizimiz var ve uzun süredir ekonomi bilimiyle tamamen çelişen enflasyon-faiz teorimizden döndüğümüzden ötürü bu durum borsada olumsuz fiyatlamanın önüne geçiyor. Ancak mesela yılın sonuna geldiğimizde 2024 Aralık yani 12 ay sonrası için %40-45 arası enflasyon beklendiği için eğer politika faizi %35-40 arası yere gelirse, mevduat faizleri de %50’leri bulursa işte o zaman borsada artık bir düzeltme vaktinin geldiğinden bahsedebiliriz. Güncel mevduat oranları %40 civarlarında ve bu da şu an için borsaya alternatif olmaktan uzak bir görüntüye sahip. Ancak aylar ilerledikçe baz etkisi sebepli olarak mevduat faizleri yükselmese bile onu daha cazip kılacaktır.

Ağustos ayını 366bp ile kapatan CDS ise Eylül ayını 404bp ile kapattı. Ay içerisinde Fitch ve S&P Türkiye’nin kredi notunu değerlendirdi. İki kurum da ne yazık ki not artırımına gitmedi ancak “negatif” olan görünümü “durağan” olarak güncellediler. Ne yazık ki piyasada bu haberlerin olumlu olduğunu yazıp çizenler olsa da bir gram bile faydası yok ülkemiz adına. Ne zaman ki notumuzda artışa gidilir işte o zaman olumlu bir haberden bahsedebiliriz. Bunun olması için de net rezervlerde toparlanma, cari açıkta azalma, enflasyonda düşüş eğilimi vb olumlu şeylerin piyasa tarafından net bir şekilde görülmesi gerekiyor. Dolar kuru Ağustos ayında uzun zaman sonra ekside kapatmıştı. Bu ay ise %2,68 yükselerek 27,40’a ulaştı.

Aylık performanslara bakacak olursak;

BİST bu ay da diğer varlıklara göre pozitif ayrıştı ve dolar bazlı sınırlı da olsa yükseliş yaşadı. Böylece seçimden sonraki dört ayda(Haz-Tem-Ağu-Eyl) toplamda %69,11’lik inanılmaz bir ralli yaptı. Nasdaq ve gram altın ise dolar bazlı düşüşe Ağustos’ta olduğu gibi Eylül ayında da devam ettiler.

Bölüm 3: Portföy Performansı

Bu ay portföyümdeki 3 adet QQQM ETF’i için toplamda 0,59$ temettü ödemesi aldım. Ancak pasif gelir için bakış açım açıkçası değişiyor. Hissedeki değer artışı da bir pasif gelirdir ve dağıtılan temettü sonuçta hissenin değerinden eksilmeye yol açtığı için pasif gelir ölçümünü sadece temettülerle yapmak bana yanlış geliyor. Mesela eurobondlardan gelen kupon ödemesi veya evden gelen kira geliri o araçların değerinde eksilmeye yol açmadığı için onları pasif gelire yazmak mantıklı ancak hisselerde temettüyü pasif gelirden sayıp hissenin değer artışını pasif gelirden saymamak çok saçma. Mesela iki hissemiz olsun: A hissesi temettü ödemeyen bir şirkete ait ve 100 liradan 120 liraya yükseldiğini düşünelim, B hissesi ise temettü ödeyen bir şirkete ait ve hisse fiyatı 100 liradan 85 liraya düştü + 10 lira da temettü dağıttı. A hissesi aslında 100 liranıza karşılık %20 verimle 20 lira pasif gelir sağlamış oldu, B hissesi ise pasif gelir sağlamadığı gibi 5 lira yani %5 değer kaybına uğradı. Ancak biz sadece temettüye baksaydık gözümüzde A hissesi pasif gelir sağlama yönünden daha değersiz olacaktı. Bu yüzden artık bu tablonun adı “Pasif Gelirler” tablosu değil de “Temettü ve Kupon Ödemeleri” olacak.

Şimdi yatırım portföyümün aylık performansına bakalım:

BİST tarafının fazlasıyla sevindirdiği, ABD ve altın tarafının ise üzdüğü bir ay oldu. Bu arada yatırım portföyü kısmında halka arzları da tutuyordum ancak artık tutmamaya başladım ve oradaki parayı nakit bölümüne ekliyorum. Çünkü yatırımla pek ilgisi olmayan bir şey ve oradaki yüzdesel artışlar yatırım portföyüm için yanıltıcı olabiliyor.

Az önce son 4 ayda BİST’in %69,11 yükseldiğini söylemiştim. Biliyorsunuz ki aynı dönemde ben de aktif portföy yönetimine geçtim ve son 4 aydır uzun vadeli işlemler yapmaktan vazgeçip sadece değer yatırımı yaparak ederinden ucuz olduğunu düşündüğüm şirketleri alıp, ederine gelince satıyorum. Aynı dört aylık süreçte benim performansım ise %159,55 oldu. Portföyümü takip edenlerin göreceği üzere bir tane bile spek hisse veya yenilenebilir enerjide olduğu gibi insanların gaza gelip arşa çıkardığı çarpanlara sahip hisseleri almadan bunu yapabilmek beni ayrı mutlu ediyor. Umarım başarımı daha uzun vadede de sürdürülebilir şekilde devam ettirebilirim. Borsanın yatay ve negatif kapattığı aylarda da kendimi görüp endeksten pozitif ayrışmaya devam edersem yıl sonuna doğru ABD tarafındaki paylarımı da BİST’e kaydırıp sadece buraya konsantre olmayı düşünüyorum.

17. ayda da yıllık bileşik getiride büyümeye devam ettim. Minimum 24 ay olmadan bu tabloyu çok ciddiye alamayacağım. 17 ayda dolar bazlı toplam %85 yükselen bir endekste zaten dolar bazlı cagr %55 olduğu için %85 cagr yapmak endeksi yenme adına çok anlamlı olsa da oransal olarak çok bir şey ifade etmiyor. Zaten uzun vadede(5-10 yıl) değil %85, %40 yapmam bile çok çok zor. Benim hedefim %20’nin altına düşmemek. Bu konuyla ilgili detaylı bir videoyu yakında kanalda paylaşacağım.

Bu ay da portföyüme herhangi bir ekleme yapmadım. Çünkü ilk bölümde söylediğim gibi artık düğün alışverişi yapmaya başladık. Muhtemelen 2024 Ekim’e kadar portföye herhangi bir ekleme yapamayacağım. Yine de BİST sayesinde yatırım portföyüm TL bazlı %7,99 ve dolar bazlı %5,11 büyüdü. Böylece 10.326 dolara ulaşarak tarihsel zirvesini bu ay da yükseltti.

Portföyümde sadeleşme devam ediyor. 24 Temmuz’da 23,82’den portföyüme giriş yapan GRSEL 11 Eylül’de 56,80’den, 29 Mayıs’ta 24,98’den portföyüme eklediğim ALKIM ise 8 Eylül’de 42,06’dan portföyüme veda ettiler. Benden alanlar daha çok kazanırlar umarım🙋🏻‍♂️ BOBET, BASGZ, DAPGM paylarım da hedeflerime çok yaklaştı ve açıkçası bu kadar az sayıda hisse olan bir portföy tutmak beni biraz tedirgin ediyor. Bu yüzden sabırsızlıkla bu ayın sonuna doğru açıklanmaya başlayacak bilançoları bekliyorum. Beğendiğim şirketleri ekleyerek portföyümü tekrar çeşitlendirmeye devam edeceğim.

Yatırım portföyümde eurobondun ağırlığı düşmeye devam ediyor. Senelik %8-10 civarı sınırlı bir getirisi olan ancak riski çok daha düşük olan bir varlık olduğu için ben portföyümde %10-20 arası yer vermeyi düşünüyorum. CDS’lerde ve ABD faizlerinde istediğim geri çekilmeler olmadığı için eurobond fiyatları da haliyle pek yükselmedi. Bu yüzden kâr satışı yapmadım. ABD konusunda ise açıkçası hem vergisel yükümlülükler hem aracı kurumların hiçbirine bu konuda çok güvenememem hem de ABD piyasalarına BİST kadar hakim olamamam bu aralar birazcık soğuk bakmama sebep oluyor. Vergisel yükümlülüklerden ötürü yıl sonuna kadar bu konuyu düşünüp ya oradaki pozisyonları kapatıp hepsini BİST’e geçireceğim ya da yola devam edeceğim.

Bu ay cepteki nakitleri yediğim bir ay oldu. Ocak ayına kadar cepteki nakiti sıfırlayacağım gibi duruyor. Tekrar hatırlatmam gerekirse artık halka arzlardaki paylarımı da nakit kısmında hesaplıyorum. Çünkü yatırımla ilgisi olmayan bir hal içinde orası. Halka arzlara başvuru sayısı da çok fazla olduğu için açıkçası artık oradan da pek harçlık kalmıyor😥 Nakitleri ne kadar yemiş olsam da yatırım portföyüm BİST’teki performansım sayesinde yine de açığı kapatmayı başardı ve bu ayı sınırlı bir düşüşle kapattım. Bu ay toplam varlık TL bazında %0,09, dolar bazında ise %2,52 düşüş yaşadı ve finansal özgürlük oranım %8,08’e düştü. (Ayrıntıları buradan görüntüleyebilirsiniz)

Ve karşınızda yenilenen hedefler tablom😄 Birinci değişiklik 300.000 dolar yerine 150.000 dolarlık hedefimin gelmiş olması. Bu hedefimin neden yenilendiğini, nasıl hesaplamalar yaptığımı bu aylık performansımda açıklayarak konuyu dağıtmak istemiyorum. Bunun için kanalda ayrıntılı bir video paylaşacağım👍🏻 Diğer değişiklik ise artık net varlıkta araç, oturmak için alınan ev vb şeyleri saymıyorum. Esasında benim pozisyonumda olan(yani finansal özgür olup işi gücü bırakma planı olmayan) biri için bu varlıkların sayılması gayet doğru bir şey çünkü finansal özgür olacak kadar varlığa sahip olsanız da işe güce devam ediyorsunuz ancak artık psikolojik olarak istersem arabamı, evimi satıp portföye katarım ve pasif gelirlerim ile yaşarım diyorsunuz. Ancak ben sosyal medya hesaplarımın büyümesiyle birlikte yatırım portföyü dışındaki varlıklarımın net tutarının başkaları tarafından bilinmesini artık istemiyorum, önceden kendi kendime hesap tutuyordum sonuçta. Bu yüzden sadece yatırım portföyü + nakit parayı hesaplayarak yazmaya karar verdim.

Halka arzlarla birlikte nakit kısmı toplam varlığın yaklaşık %15’ini oluşturuyor. Esasen bu oran çok yüksek olsa da kenarda elimden geldiğince 2 maaş kadar nakit para tutmaya özen gösteriyorum çünkü ay içerisinde birçok ödemem oluyor. Hatta daha önce de söylediğim gibi eğer ek gelirlerimde yükselme olmazsa muhtemelen düğün alışverişi taksitleri yüzünden Ocak ayına kadar elimdeki nakitleri sıfırlamam hatta üstüne bir miktar hisse satışı yapmam gerekebilir. Ocak ayından sonra gelecek maaş zamlarına göre belki tekrar yatırım portföyüne ekleme yapabilirim. Çok uzun zamandır ekleme yapmadan sadece pozisyonlarımdaki büyümeler sayesinde hedefime yaklaşıyorum ancak eğer hedefe daha hızlı ulaşmak istiyorsam portföye cebimden eklemeler yapmam gerekiyor. 2024 Ekim’den itibaren evleneceğimiz ve Elif işe başlayacağı için çılgınlar gibi ekleme yapacağız, bu yüzden aşırı stres yapmıyorum bu durumu.

Ayın son 10 gününü düğün alışverişine ayırdığım ve son 3-4 gündür de hasta olduğum için ne kanalla ne de yatırımlarımla ilgilenemediğim hatta aylık rapor yazısını bile 2 Ekim’de yazabildiğim bir ay oldu. 17 aydır ilk kez böyle bir durum yaşadım. Umarım hepinizin Eylül ayı çok güzel geçmiştir ve Ekim ayı hepimiz için hem sağlık hem manevi hem maddi anlamda çok daha güzel olur. Önümüzdeki ayki raporda görüşmek üzere, hoşça kalın!🙋🏻‍♂️