Bu yazıyı yazarken 27 yaşına girmek üzere olan genç bir öğretmenim. Twitter’da, orada burada bir şeyler görerek borsaya adım atan biri değilim.
Henüz çocuk yaştayken bile bayram harçlıklarını altına çevirip biriktiren, ortaokul ve lise çağında harçlıklarından yaptığı birikimlerle abisine borç veren, ailesine ergenliğinden beri bir kıyafet masrafı dahi açmayıp her şeyi yaptığı birikimlerle satın alan ve finansal okuryazarlığa sahip bir bireyim. Çocuk yaştan itibaren (gerçekten çocuktum 5 yaşımdan beri) ailemin yanında esnaf olarak büyüdüm. Bu yaşıma kadar borsada trade de yaptım, döviz ve emtia alım satımları da yaptım, yatırım fonları ve kripto borsasına da yatırım yaptım, araba alım satımı gibi ticaret işleriyle de uğraştım.
Bugüne kadar acısıyla tatlısıyla birçok tecrübeler edindim ve artık kendimi nihayet çiğ olmayan, “pişmiş” biri olarak tanımlayabiliyorum. Elbette her zaman öğreneceğim şeyler olacak ancak yatırım piyasalarına dair çok şey tecrübe ettim. Bu blogda özel hayatıma dair bilgilere pek yer vermeyeceğim. Tek bilmeniz gereken ekonomik anlamdaki vizyonuma eğitimde de sahip olduğumdur. Çocukları çok seven ve mesleğinde kalifiyeli olan bir öğretmen ve eğitim yöneticisiyim. Muhtemelen bu blogda paylaşacağım son yayının tarihinde eğitimci olarak da yöneticilik anlamında güzel işler başarmış olacağım.
Bloğu yazmaktaki tek amacım, akıllı olan insanların büyük bir engeli bulunmadığı sürece asla fakir kalmayacağını göstermiş olmaktır.