Merhaba zengin dostlarım, herkese selamlar. Umarım hepiniz iyisinizdir. Bugünlerde tatil günlerimin tadını çıkarıyorum. Sabahları salona gidip sporumu yapıyorum, gün içinde kitap okuyorum, dizi/film izliyorum. Kız arkadaşımla bir yerlere gidiyorum, ailemle vakit geçiriyorum. Kısacası keyfim yerinde. Seneye yüksek lisansta tez yılına geçeceğim için tatilde kafamı boşaltıyorum. Geçen yıl hastane öğretmenliği yaptım ve bütün öğrencilerimin ciddi hastalıkları olduğu için psikolojik olarak zorlayıcı geçen bir yıl oldu. Seneye de ya idareciliğe geçiş yapacağım ya da hastanede devam edeceğim. Yani gün geçtikçe artan bir tempom var. Bugün borsadan para kazanmak konusunda fikirlerimi bazı verilerle destekleyerek yazmak istedim.
Yurtdışını bilmiyorum o yüzden dünyaya genellemeyeceğim ama ülkemizde borsaya öcü gözüyle bakılır. Bir nevi kumarla eş değer tutulur. En basitinden mesela akraba ortamında biriktirdiğiniz parayı borsaya yatırdığınızı söylediğinizi düşünün. Adınız kumarbaza çıkar sülalede😄 Peki insanlar bu görüşleriyle haksız sayılırlar mı? Hayır, pek sanmam. Çünkü ülkemizde borsaya yatırım yapan insanların(aslında bunların çoğu yatırımcı değil ama neyse.) çoğu zarar ederler.
Google’da basitçe karda zararda hesap oranları araması yaparak bütün forex yatırım kuruluşlarındaki hesapların kar/zarar oranlarını görebilirsiniz. Ortalama olarak yatırımcıların %65’i zarar etmekteyken, sadece %35’i kâr ediyor.(Son iki yıldır borsalar, emtialar, döviz kurları yükseldiği için bu yine iyimser oran. Pandemi öncesi oranlar 75/25 şeklindeydi.) Ayrıntısını göremiyoruz ama eminim ki kârda olan %35’in de yine %65’i enflasyonun altında getiri ile aslında kayba uğruyor. Yani genel olarak baktığımızda parasını forex yatırım araçlarına koyan 100 kişiden sadece 10’u enflasyon üstünde kazanç sağlıyor. Buna da zaten reel getiri diyoruz.
- Garanti Yatırım Karda/Zararda Hesap Oranları
- Deniz Yatırım Karda/Zararda Hesap Oranları
- İnfo Yatırım Karda/Zararda Hesap Oranları
Yukarıdaki paragrafı daha önce kaleme aldığım başka bir yazımdan alıntı yaptım. Gördüğünüz gibi ne yazık ki çoğu yatırımcı zarar ediyor. Reel olarak getiri elde edenler belki de %10’u bile bulmuyor. Aslında yatırımcı kısmını vurgulamamın sebebi ufak bir kinaye. Çünkü ne yazık ki bu zarar eden %90’ın neredeyse tamamı finansal okuryazarlığa sahip olmayan, “Şu hisse uçacakmış alalım.” “Bu hisse düşecekmiş satalım.” “Baksana %50 kazandı 2 ayda. Şimdi 100.000 koysak 2 aya 150.000 olur.” “Hisse 1 haftada %10 değer kaybetti, eğer satmazsam bütün para eriyecek.” gibi bir temeli olmayan düşüncelerle, duyumlarla hareket ederler. Oysa borsa dediğimiz yer normalde kapısından içeri giremeyeceğimiz şirketlere, yolda görüp tokalaşamayacağımız kişilere ortak olmamızı sağlayan bir yerdir. Eğer sağlam şirketlere uzun yıllar ortak olursak kazanç sağlamamamız mümkün değildir.
Peki sağlam şirket bulmak çok mu zor? Hayır gerçekten çok ama çok basit. Hiçbir finansal okuryazarlığınız olmadan, temel analiz yapmadan, teknik analiz yapıp sağa sola çizgiler çekmeden hatta şirketlerin ne iş yaptığını bile bilmeden yatırım yapsanız dahi borsadan para kaybetmek bir mucize işidir. Hatta artırıyorum aptalların işidir. Neden mi böyle söyledim? Gelin birlikte bakalım.
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu


2012 yılında 100.000 lirasını beş büyük şirkete eşit olarak yatıran birinin portföyünün son durumu ve getirinin dolar, euro, gram altın ile karşılaştırılması:
- Düzenli olarak artan temettü ödemesi olup olmadığına dikkat edeceğiz. Sadece temettü vermesi yetmez. İstisnalar dışında dağıtılan temettülerin de artması gerekir. Bu, şirketin kârını gün geçtikçe artırdığını gösterir. Aynı zamanda temettü verimliliğinin çok düşük olmaması da önemli bir detay. Tabi şunu da ilave etmek lazım; biz kolay olanın peşindeyiz yani enflasyon üstünde makul bir getirinin. Kişiler risk aldıkça kazanç potansiyelleri yükselecek ancak kazancını artırma ihtimali düşecektir. Bu yüzden risk almak isteyenler halka yeni arz olan şirketlere veya bir süredir borsada olan, yatırımlar yapan büyüme şirketlerine yatırım yapabilirler.
- Şirketin belirli bir siyasi partinin iktidarında, ilişkileri sayesinde parlamış olup olmadığını iyi araştıracağız. Bu tarz şirketler iktidar değişimlerinde iflas eşiğine bile gelebilirler. Bu yüzden patronun kim olduğu her zaman önemlidir.
Basit ve güzel bir analiz olmuş. Zaten borsada o kadar süre yatırımı bulunan biri daha bilinçli hale gelip portföyü daha güzel çeşitlendirerek bu hesaptaki kazançtan fazlasını elde eder. Önemli olan gerçekten sabır.
Çok güzel bir yazı olmuş hocam teşekkür ederim. Artık anlamayan mallara direkt bu yazının linkini yollarım 🙂